Bab-ı Esrar / Ahmet Ümit

        Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın...Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya...Kapıları sırlara açılan bir kent...Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar...Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı..Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu...Ölümün yok edemediği bir sevda...Yıllara direnen bir sevgi: Şems-i Tebrizi ve Mevlana Celaleddin-i Rumi...Günümüzden yedi yüz küsür yıl öncesine uzanan gerilim dolu, heyecan yüklü mistik bir serüven...

      Taşta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içinde yüzüyordu ağaçlar. Kış güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. Yedi kişi girmişti bahçeye...Yedi öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği yedi akıl, yedi keskin bıçak. Yedi lanetli adam bahçenin sessizliğini yedi parçaya bölerek yürüdü kurbanlarının bulunduğu tahta kapıyı...
      Taşta kan vardı.Bahçede ürkütücü bir serinlik. Cinayetin tek tanığı dolunaydı. Hiç şaşırmadan, ürpermeden, korkmadan bakıyorduzun boylu kavak ağaçlarının ölü yapraklarının arasından. Yedi kişiden en genç olanı vurmuştu kapıya. En yaşlı çağırmıştı içerdekini. Yedi kişinin yedisi birden saplamıştı bıçaklarını içeriden çıkana.
     Taşta kan vardı. İnsanların yüreklerinde nefret,dolunayda derin bir sükünet...

      Merhaba !!!

     Karen Kimya Grenwood Mevlevi bir baba İngiliz bir annenin tek çocuğudur. Babası evlenmek için şeyhinden izin alarak İngiltere'ye gider, gittiği andan itibaren   Konya'daki arayışına İngiltere de devam eder. Şah Nesim adlı Pakistanlı bir adamla İngiltreyi terk ederler ve manevi yolculuğa başlarlar.
Küçük yaşta kendisini terk etmesi sebebiyle Karen tramvayı atlatamaz. Zaman geçtikçe ve Karen kendi ayakları üzerinde duran bir kadın olur. Nigel adlı sevgilisinden bir bebek sahibidir lakin Nigel bebeği istememektedir. Karen işi nedeniyle Konya'ya gider. Adım attığı andan itibaren Konya'nın gizemli geçmişiyle karşılaşan Karen gerçeklerle bir bir yüzleşmeye başlar. Konya' da Şems kimdir ? Neden kötüdür? Mevlana kimdir ? Babasının neden terk ettiğini öğrenmeye çalışan Karen kendini Konya'nın gizemli geçmişinde içerisinde  bulur...

    Bab-ı Esrar Şems-i Tebrizi , Mevlana ve Konya hakkında mükemmel bilgilere sahip bir kitaptı.
Ahmet Ümit'i sevmememin bir nedeni de galiba romanlarda geçen şehir hakkında derinlemesine bilgileri bize sunması.

     Karen'nin iç dünyasında ki çatışmalar Mevlana ve Şems-i Tebrizi arasındaki manevi aşk Konya'da gerçekleşen efsaneler ve Karen ile babası arasındaki bağ ve daha nice olay su yüzüne çıkar.
Kitabın içerisinde geçen bir efsane ile sonunu bağdaştırmasını çok beğendiğimi söyleyebilirim kitap sizi içine öyle bir çekiyor ki bize başından beri yangının kim yaptığını anlatmaya çalışıyor diye düşünüyorduk ki  sonunu görene kadar öyle olmadığı kesinleşmişti...

       Okuması keyifliydi, bir film izliyormuş havasındaydı herkese tavsiye ederim. Bu romanı okuduktan sonra Konyayı gezme isteğiyle dolacaksınız birbirinden farklı efsanler, gizemler ve daha niceleri, okumak güzel şey kardeşlerim okuyun okutturun hayat okudukça güzel şu günlerde kendinize iyi bakın.....
       Kitapla kalın :)



                                                                 İletişim: https://www.instagram.com/kitap_muzem/