Başak Çağla Toğan ile Röportaj
Selam !!
Bugün ilk röportajımla karşınızdayım :) Wattpad 'de yazar olan ve Aspendos yayınları aracılığıyla Sen Bu Yüreğe Hapissin kitabını çıkaracak olan Başak Çağla Toğan . Sorularımız ve cevaplatıyla sizi baş başa bırakıyorum ... İyi Okumalar :)
1) Merhaba ; öncelikle bize biraz Başak Çağla Toğan kimdir bahseder misiniz ?
- 96, İstanbul doğumluyum ve kova burcuyum. Dobra, sert biri olarak bilinirim ama bu duygusuzluk demek değil. Hayvanseverim, doğaseverim. Şimdi Akdeniz Üniversitesi'nde sanat tarihi okuyorum.
2) Yazmaya seni ne teşvik etti ?
- Sekizinci sınıfta yazmaya başladım şimdi üniversite üçe başlayacağım. Küçük lord diye bir kitap okumuştum. Tarih ilgisi küçük yaştan gelen bir şeydi. Farklı kültürleri hep merak etmişimdir. Bu yüzden tarihi romantik okuyup bu konu üzerine yazarak başladım. Beni yazmaya teşvik eden kuşkusuz ki hayat. Pek fazla kötü şey görüyoruz. Bu durum beni üzüyor. Çünkü hayat aslında bizim yaşadığımız kadar değil. Bu yüzden yazarak olamayacakları oldurmayı seviyorum. Fedakarlık ne demek unuttuk mesela, hep karşılık bekliyoruz. İnsanlara anlatmak istediğim çok şey var. Umut vermek için yazıyorum
3) En çok hangi yazarları okuyorsun ? Favori kitabın nedir ?
- Dediğim gibi tarihi romantizm benim özel ilgi alanım. Aldığım her üç kitaptan beşi tarihi romantizmdir. Baş ucu kitabımı sorarsanız elbetteki Çalıkuşu, ama bana tarihi romantik derseniz Sabrina Jeffries derim, en sevdiğim kitapları da Bozulan Yeminler ve Bir Prens'e Aşık Oldum'dur
4) Yazarlık senin mesleğin olabilir mi ?
- Kesinlikle olabilir. Çocukluk hayalimdi, bir sözdü dedemin vefatından sonra. Küçüklüğümde uzun süre büyüyünce yazar olacağım dedim. Umarım ilhamım hep bende kalır.
5) Senin için yazmak neyi ifade ediyor ?
- Benim için yazmak birçok şey ifade ediyor. Umudu, duyguların basit olmadığını savaşılması gerektiğini... Bilemiyorum mesela içsel sıkıntılarımında hepsi kitaba yansır. Üzgünsem biri ölür, mutluysam bir itiraf olur, bir şeyler hep olur. Mutsuz son dışında.
6) Kadir ve Çağla çok güçlü karakterler. Sen Bu Yüreğe Hapissin 'deki karakterle nasıl oluştular ? Sana benziyorlar mı ?
- İkisinde de bana benzeyen bir şeyler bulmak mümkün. Pes eden, savaşmayan biri değilimdir. Çalışkanım. Dobralıkları, sertlikleri hele özellikle kıskançlıkları benden çıkma. Annem ve babam kıskançlık duygusuyla doğduğumu söyler. Ben küçükken eve herhangi bir alet alınsa bile babam "Aşkım sana aldım."diyerek bana gösterirmiş, el mahkum. Annemden kıskanıyordum. Teyzem bize geldiğinde elinden tutup evi gezdirirmişim babam bana bunu aldı, benim bunlar diye... Anneme değil yani belli olsun bir o! Komediyim, anneme bayılıyorum. Allah ikisini de başımdan eksik etmesin.
7) Kitabın bir çok duyguyu barındırıyor. Bu duyguları yaşayarak mı yazıyorsun ?
- Tüm sahneler aklıma aniden gelir ve ne tesadüftür ki bu aynada kendimde konuştuğum zamanlara denk gelir. Eğer okuyucularım beni o halde görseydi deli bu kız derlerdi. Düşünsenize kendiyle kavga eden, kendi kendine bir şeylere kızan, ağlayan biri... Hepsi böyle oluşuyor, gözünüzden düşen damlaları öpeyim okurlarım. İnanın yazana kadar yüz elli kere ağlamışımdır.
8) Yaşayamadığın için pişmanlık duyduğun şeyler var mı ?
-.Yaşayamadığım için nelere pişman oluyorum hem de. Kabuğuma tıkılıp kalmak istemiyorum, dünyayı görmek istiyorum.
9) Son olarak bizlere tavsiye verebilir misin ?
-Tavsiye çok, ben biliyorsunuz romantizm yazıyorum. Size sevdiğiniz adam için hiçbir şey yapmayın demiyorum. Asla savaşmadan bırakmayın ama kendinizden iğrenecek kadar değil. Aynaya baktığınızda gülümseyip sevgime değerdi diyebilecekseniz elbette her şeyi yapın. Ama sizi kendinizden soğutan, görmeyen, sevilemeyecek kadar kıymetsiz olduğunu hissettiren insanlar için savaşmak kendinize saygısızlık olur kanımca. Önce kendinizi sevip, güzel olduğunuza inanın. Ayağınızdaki spor ayakkabılara bakıp yüksek topuklularınızın bu olduğunu düşünün, beylerde otobüse binip bir arabası olacağını hayal etsin. Hayallerinizi çağırın. Hepimiz kendimizi gördüğümüz kadarız. Tüm güzelliklerimizi biz yaratıyoruz. Her gece elimi kalbimin üzerine koyup kafamdaki düşünceleri def edene kadar derin nefesler alırım ve huzurla dolana kadar beklerim. Kendime en çok şunu tekrarlıyorum: Geçecek, ger şey güzel olacak. Hiçbir mutsuzluk sonsuza dek sürmez.
Bizi iyileştirecek güç, kendi içimizde. Kalemimizde, okuduğumuz gözümüzde... Kitaplar bana bu konuda çok yardımcı oldu. Okumaya, kendiniz ve geleceğiniz için en iyisini yapmaya, iyi düşünmeye devam edin. Sizleri çok seviyorum. Umarım fuarlarda görüşürüz! 
Bana ve sorularıma vakit ayırdığın için teşekkürler :) Seni çok seviyorum yazar hatun :)
Bu röportajı yapan kişiye çok teşekkür ederim ve çağla abla sana da çok teşekkür ederim. Ben hep ağlayamamayı dert ederdim. en son 8 yaşımda içimi rahatlatacak şeklilde ağlamıştım ve inan bana buna çok ihtiyacım vardı her zaman. Ve sen bana bu hakkı verdin hikayeyi okurken ağlanması muhtemel sahnelerde hiç kendimi tutamadım ve ağlarken rahatladım. Yazmanın umudunu içime öyle bir işledin ki naskış naskış tüm dünyayı tek kaleme sığdırmışcasına okyanusları dökercesine karaları oluşrururcasına yazdığın bu hikaye bana umut oldu. Çok teşekkür ederim sana. Umarım garklı kitaplar da paylaşırsın bizimle wattpad'de veya farklı bir şekilde . Seni çoo..oo..oo..oo..oo..oo..ook seviyorum.
YanıtlaSil-Ben şu facebook grubundaki çılgın heryerden çıkan Songül Kılıç :)-